Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı – Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in saldırgan politikalarına ve Katar'a yönelik saldırısına sert tepki gösterdi. "Karşımızda kaostan ve kandan beslenen bir terör zihniyeti ve onun vücut bulduğu bir devlet var" diyen Erdoğan, Katar'a tam destek verdiklerini vurguladı.
Konuşmasına ev sahibi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed El Sani'ye teşekkür ederek başlayan Erdoğan, "İsrail'in Katar'a yönelik saldırısı, artık haydutluğun başka bir seviyeye taşındığını göstermektedir" dedi. Erdoğan, bu toplantının İslam aleminin Katar'a olan koşulsuz desteğinin somut bir tezahürü olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu hükümetinin asıl amacının Filistin'deki katliamları sürdürmekle kalmayıp tüm bölgeyi istikrarsızlaştırmak olduğunu söyledi. İsrail'in Filistin dışında Lübnan, Yemen, İran, Suriye ve Tunus açıklarında da saldırılar düzenlediğini belirten Erdoğan, uluslararası hukukun hiçe sayıldığını dile getirdi.
İsrailli siyasetçilerin "Büyük İsrail" hayaliyle hareket ettiklerini belirten Erdoğan, bu yayılmacı zihniyetin İslam dünyası tarafından engellenebileceğini vurguladı. "Katar'a yönelik saldırılar karşısında İsrail'e destek verenler dahi artık tepki göstermek zorunda kalıyor" dedi.
Türkiye'nin bazı alanlarda kendi kendine yeterli hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, özellikle savunma sanayi ve kalkınma alanlarında işbirliği çağrısında bulundu. "Yeteneklerimizi ve tecrübelerimizi siz kardeşlerimizle paylaşmaya hazırız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin İsrail'le tüm ticari ilişkilerini 1,5 yıl önce durdurduğunu hatırlatarak, bu kararın yıllık 9,5 milyar dolarlık ticaretten vazgeçmek anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan soykırım davasına desteğin önemine de değindi.
Toplantının sonunda Erdoğan, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti kurulana kadar mücadelenin devam edeceğini vurguladı. "Bu kutlu davada ne tehciri ne soykırımı ne de bölünmüşlüğü kabul edebiliriz" sözleriyle konuşmasını tamamladı.