Türkiye'de Fair Play felsefesini tanıtmak ve yaygınlaştırmak amacıyla Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) bünyesinde kurulan Fair Play Komisyonu, 44 yıllık başarılı bir geçmişi geride bıraktı. Komisyon, Fair Play'in sadece bir spor kuralı değil, aynı zamanda bir kültür ve yaşam biçimi olduğunu topluma anlatmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Uluslararası Tanınma ve Kuruluş Süreci
Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) 1981 yılında Dünya Fair Play Konseyi'ni (CIFP) tanımasının ardından, TMOK da bu alanda çalışmalara başladı. 17 Kasım 1981'de Turgut Atakol başkanlığında toplanan TMOK Yönetim Kurulu, Fair Play Komisyonu'nu resmen oluşturdu. Komisyonun ilk üyeleri arasında Dr. Tarık Özerengin, Av. Merih Sezen, Spor Yazarı Doğan Koloğlu, Olimpiyat madalyalı atlet Ruhi Sarıalp ve Uluslararası Boks Hakemi Ahmet Cömert yer aldı.
İlk Ödüller ve Anlamlı Hikayeler
Komisyon, ilk Türkiye Fair Play ödülünü 1982 yılında duyma ve konuşma özürlü yelkenci Varol Tamer Hepağuşlar'a davranış dalında verdi. Hepağuşlar, Balkan Yelken Şampiyonası'nda parkuru şaşıran Yunan rakibini uyararak centilmenlik örneği sergilemişti. Bir yıl sonra, 1983'te İsmet Karababa, Türkiye Fair Play ödülünün ardından Dünya Fair Play Konseyi'nin en prestijli ödülü olan Baron Pierre De Coubertin ödülüne layık görüldü.
44 Yıllık Başarılı Yolculuk
TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, Fair Play'in Türkiye yolculuğunda önemli adımlar atıldığını ve mesafeler kat edildiğini belirtirken, Komisyon Başkanı Haldun Domaç da bugüne kadar Fair Play'in gelişmesine sportif ve toplumsal olarak katkı veren tüm başkanlar ve yöneticilere teşekkür etti. TMOK'un bu yolda güçlü adımlarla yürüyüşüne devam edeceği vurgulandı.