Ankara'nın Sincan ilçesinde, Yenikent İlksan Anadolu Lisesi'nde görevli beden eğitimi öğretmeni N.Ş. (52) hakkında ağır bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre öğretmen, 13 Aralık akşamı okulun kız voleybol takımının bulunduğu mesajlaşma grubuna cinsel organının fotoğraflarını gönderdi. Velilerin şikayeti üzerine harekete geçen polis, N.Ş.'yi gözaltına aldı. Aynı anda öğretmenin görevine de son verildi ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Zanlının ifadesinde, fotoğrafları sevgilisine göndermeye çalışırken yanlışlıkla öğrencilerin grubuna attığını söylediği öğrenildi.
Olaydan sonra çocuklarının şok geçirdiğini belirten veliler, öğretmenin daha önce de benzer davranışlarda bulunduğunu ileri sürdü. Velilerden Emre Özbek, kızının odasından ağlayarak çıktığını görünce durumu öğrendiğini ve hemen ihbarda bulunduklarını anlattı. Özbek, "Bu öğretmen müsveddesinin ne yaptığını herkesin bilmesini istiyoruz. Meslek hayatı tamamen bitmiş. Daha da ağır ceza alması için gerekenin yapılmasını istiyoruz" diye konuştu. Başka bir veli Sibel Dervazoğlu ise, "Çocuklarımızı güvenli bir şekilde okula gönderdiğimizi düşünüyorduk. Görevi öğretmen olan birinin böyle bir şey yapması bizleri çok üzdü" ifadelerini kullandı.
Olaydan doğrudan etkilenen mağdur öğrenci, yaşadığı şoku anlattı. Gruptaki konuşmaları takip ederken arkadaşlarının tepkili mesajlarıyla karşılaştığını ve daha sonra uygunsuz fotoğrafları gördüğünü söyleyen öğrenci, "O an şok geçirdim. Ne yaşadığımın farkında değildim" dedi. Öğrenci, öğretmenin daha önceden de kız öğrencilere yakın ve samimi davrandığı yönünde duyumlar aldığını belirterek, "Bu kişinin bir daha öğretmenlik yapmasını, rahat bir şekilde dolaşmasını istemiyorum. Yaptığı bu rezillikten herkesin haberi olsun" ifadelerini kullandı.
Veliler, olayın tek seferlik bir 'yanlışlık' olmadığına inanıyor. Emre Özbek, öğretmenin daha önce de öğrencilere para verip yemek aldırarak odasına davet ettiği, onlara sarıldığı ve dokunduğuna dair iddialar duyduklarını söyledi. Bu durum, olayın sistematik bir davranışın parçası olabileceği endişesini doğurdu. Veliler, sürecin takipçisi olacaklarını ve adaletin yerini bulması için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.