Ekonomik toparlanma, sanayileşme ve dijitalleşmenin etkisiyle dünya genelinde elektrik tüketimi artmaya devam ediyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki sanayi yatırımları ve nüfus artışı, talep üzerindeki en büyük belirleyiciler arasında yer alıyor.
Yüzyıllardır elektrik üretiminin temel kaynaklarından biri olan kömür, bu yıl üretimdeki payını tarihi bir eşik olan yüzde 33'ün altına düşürmüş olacak. Bu gerileme, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir kazanım olarak değerlendiriliyor.
Kömürün gerileyen payı, büyük ölçüde güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının artan kullanımından kaynaklanıyor. Ayrıca doğal gaz ve nükleer enerji de bazı ülkelerde kömürün yerini alan alternatifler arasında bulunuyor.
Başta Avrupa ülkeleri ve Çin olmak üzere pek çok ülke, 2050 ve 2060 yıllarına yönelik net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda enerji dönüşümünü hızlandırıyor. Bu da kömür yatırımlarının azalmasına ve mevcut santrallerin kapanmasına neden oluyor.
Dönüşüm Süreci Devam Edecek
Uzmanlar, kömürün önümüzdeki yıllarda elektrik üretimindeki payının daha da düşeceğini ve yenilenebilir enerjinin küresel enerji sisteminde liderliği devralacağını öngörüyor. Elektrik sektöründeki bu değişim, küresel karbon emisyonlarını da doğrudan etkileyecek.