Toplumda "Akdeniz anemisi" olarak bilinen talasemi, genetik geçişli bir kan hastalığı olarak dikkat çekiyor. Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü farkındalık kampanyaları sayesinde, bu hastalığın önlenmesi ve erken teşhisi konusunda toplumsal bilinç artıyor.
Talasemi, vücutta oksijen taşıyan hemoglobinin yapısında yer alan protein zincirlerinin eksik ya da hatalı üretilmesi sonucu oluşan kalıtsal bir kan bozukluğudur. Bu durum, sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin yeterli miktarda üretilememesine neden olur. Hastalık, özellikle Akdeniz ülkeleri, Afrika ve Güneydoğu Asya'da yaygın olarak görülmektedir.
Talasemi, genellikle anemi benzeri belirtilerle kendini gösterir. En yaygın semptomlar arasında:
Talasemi, ebeveynlerden çocuklara genetik yolla aktarılan bir hastalıktır. Taşıyıcı olan bireylerde genellikle belirti görülmez; ancak iki taşıyıcı bireyin çocuk sahibi olması durumunda ciddi talasemi vakaları ortaya çıkabilir.
Talasemi tedavisinde uygulanan başlıca yöntemler şunlardır:
Düzenli kan nakli (transfüzyon): Eksik olan kırmızı kan hücrelerinin yerine konmasını sağlar.
Demir şelasyon tedavisi: Sık kan nakilleriyle vücutta biriken fazla demirin atılmasına yardımcı olur.
Kemik iliği nakli: Uygun donör bulunması durumunda kalıcı bir çözüm olabilir.
Korunma ve Farkındalık
Sağlık Bakanlığı, talasemiyle mücadelede korunmanın en etkili yolunun evlilik öncesi taşıyıcılık testlerinden geçtiğine dikkat çekiyor. Bu testler, riskli evlilikleri önleyerek yeni hasta doğumlarını azaltmayı hedefliyor. Bakanlık, toplumun bilinçlenmesi için bilgilendirme kampanyalarına ve koruyucu sağlık hizmetlerine devam ediyor.