ANKARA (AA) - Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Fahrettin Altun, "Hiçbir vatandaşımızın geride bırakılmadığı, eşit, adil ve kapsayıcı bir toplumsal düzenin inşası için birlikte çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
TİHEK tarafından düzenlenen "3 Aralık Dünya Engelliler Günü: Eğitim ve İstihdamda Makul Düzenleme Yükümlülüğü Paneli", kurumun konferans salonunda yapıldı. Fahrettin Altun, panelin açılış konuşmasında, insan onurunun korunması, fırsat eşitliğinin tesis edilmesi ve engelli bireylerin temel haklarının güvence altına alınmasındaki ortak sorumluluk çerçevesinde bir araya geldiklerini belirtti.
Altun, bu bakış açısıyla hazırladıkları "Engellilik Temelinde Ayrımcılık Yasağı Bağlamında Makul Düzenleme Yükümlülüğü Raporu"nu bugün yayımladıklarını duyurdu. Raporda, makul düzenleme yükümlülüğünün kapsamı, sınırları ve devletin pozitif yükümlülüklerinin uluslararası hukuk ve ulusal mevzuat referanslarıyla incelendiğini aktaran Altun, raporun somut politika önerileri içerdiğini ve engellilik temelinde ayrımcılıkla mücadeleye katkı sunmasını temenni ettiğini ifade etti.
Engelliliğin, toplumun mimari, sosyal ve kurumsal engelleri nedeniyle ortaya çıkan bir "eşitsizlik hali" olduğunu vurgulayan Altun, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 16'sının engelinin bulunduğunu, Türkiye'de ise Ulusal Engelli Veri Sistemi'ne göre 4,3 milyon kayıtlı engelli birey olduğunu söyledi.
Makul düzenleme yükümlülüğünün insan hakları hukukunun merkezinde olduğuna işaret eden Altun, "Makul düzenleme, asla pozitif ayrımcılık değildir. Bir kişiye ayrıcalık sağlamaz, herkes için eşit bir başlangıç noktası ihdas eder." şeklinde konuştu. Bir rampanın yapılması veya iş yerinde teknolojik destek sağlanmasının bir lütuf değil, hak temelli düzenlemeler olduğunu belirtti.
Altun, engelli bireylerin erişilebilir eğitim materyallerine, fiziki düzenlemelere, eşitlikçi sınav koşullarına ve farkındalık sahibi eğiticilere ihtiyacı olduğunu, bunun temel bir insan hakkı olduğunu kaydetti. İstihdamda makul düzenlemenin de bir hak meselesi olduğunu ve kapsayıcı bir iş kültürünün doğal parçası haline gelmesi gerektiğini ifade etti.
Engelli bireylerin istihdama katılımının kurumsal verimliliği, inovasyonu ve finansal performansı olumlu etkilediğini belirten Altun, 2018'de 140 şirket üzerine yapılan bir araştırmaya atıfta bulundu. Bu araştırmaya göre, engelli kapsayıcılığında ileri olan şirketlerin yüzde 28 daha yüksek gelir, yüzde 30 daha yüksek kar marjı ve yüzde 90 daha yüksek çalışan sadakatine sahip olduklarını aktardı.
Altun, TİHEK olarak Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme kapsamında bağımsız izleme mekanizması görevini de üstlenmeye başladıklarını açıkladı. Bu mekanizma ile engellilerin toplumsal hayatın tüm alanlarına katılım süreçlerindeki haklarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve raporlanmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
TİHEK İkinci Başkanı Muhammet Ecevit Carti ise rapora ilişkin bilgi verirken, kuruma yapılan ayrımcılık başvurularının yüzde 22'sinin engelliler tarafından yapıldığını belirtti. Carti, son iki yılda verilen ihlal kararlarının 2024'te yüzde 50'sinin, 2025'te ise yüzde 42'sinin engellilerin başvurularına ilişkin olduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından TİHEK Kurul Üyesi Selami Açan'ın oturum başkanlığını üstlendiği panele, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu ve TİHEK'ten yetkililer katıldı.