Tunç, hukuk devletinin sadece yasal metinlerde yer alan bir kavram olmadığını, her alanda adil, tarafsız ve bağımsız bir yargı sisteminin inşasını gerektirdiğini ifade etti. Türkiye'nin bu anlamda güçlü bir yapıya sahip olduğunu savundu ve demokratik bir düzende hukuk devleti ilkesinin temel taş olduğunu belirtti.
Konuşmasında yargı kurumlarına duyulan güvene de değinen Tunç, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını korumanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu söyledi. "Hiç kimse, yargı kararlarını kendi siyasi pozisyonuna göre değerlendirme hakkına sahip değildir" ifadelerini kullandı.
Son dönemde hukuk sistemiyle ilgili yapılan eleştirilere de değinen Tunç, bu eleştirilerin çoğunun kasıtlı olduğunu ve yargı kurumlarını yıpratmayı amaçladığını iddia etti. "Hukukun işleyişini çarpıtmak, devlete güveni sarsmak isteyen odaklara karşı durmaya devam edeceğiz" dedi.
Tunç, hukuk sisteminde reform çalışmalarının devam ettiğini ve bu süreçte şeffaflık, hesap verebilirlik ve temel haklar konusunda ilerleme kaydedileceğini açıkladı. Adalet hizmetlerinin daha hızlı ve etkin sunulması için dijitalleşme ve yapısal dönüşüm projelerine de değindi.
Hukukun üstünlüğünün, toplumda barış ve güven ortamının temel unsuru olduğuna işaret eden Tunç, "Adaletin olmadığı yerde ne refah olur ne huzur" diyerek hukuk devleti ilkesinin herkes için geçerli olduğunu ve bu çerçevede devletin sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğini belirtti.
Siyasi Mesajlar ve Vizyon
Tunç'un açıklamaları, sadece yargı sistemine değil aynı zamanda siyasal tartışmalara da göndermeler içerdi. Hukuk devletine karşı çıkan ya da bu ilkeye mesafeli duran yaklaşımların demokrasiyle bağdaşmadığını vurgulayan Tunç, "Bu millet, hukuk ve adalet çatısı altında birlikte yaşama iradesini her zaman ortaya koymuştur" dedi.