Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılı doğurganlık verilerine göre, ülke genelindeki doğurganlık hızı 1,48'e düşerek tarihinin en düşük seviyesine ulaştı. Buna rağmen bazı illerde bu oran hâlâ ülke ortalamasının oldukça üzerinde.
Verilere göre, doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,28 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Onu sırasıyla Şırnak (2,62), Mardin (2,32), Muş (2,23) ve Diyarbakır (2,20) takip etti. Bu iller, Türkiye ortalamasının neredeyse iki katına ulaşan oranlarıyla dikkat çekti.
Listenin devamında Ağrı (2,16), Bitlis (2,15), Siirt (2,14), Batman (2,12) ve Gaziantep (2,11) yer aldı. Bu şehirler, doğurganlık hızının hâlâ nüfus yenilenme düzeyine yakın olduğu bölgeler arasında bulunuyor.
Uzmanlar, bu farklılığın temelinde evlilik yaşı, kırsal yaşam, geleneksel aile yapısı ve sosyo-kültürel dinamiklerin etkili olduğunu belirtiyor. Özellikle sanayileşmenin ve kentleşmenin daha az olduğu bölgelerde, yüksek doğurganlık oranlarının sürdüğü ifade ediliyor.
Demografik Çeşitlilik, Politikaları Şekillendiriyor
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da gözlenen yüksek doğurganlık, Türkiye'nin demografik çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre, bu durum sağlık, eğitim ve sosyal hizmet politikalarının bölgesel ihtiyaçlara göre uyarlanmasını gerektiriyor.
Dengeleyici Politikalar Gündemde
Uzmanlar, ülke genelindeki düşük doğurganlık hızına karşın bazı bölgelerdeki yüksek oranların uzun vadede nüfus yapısında dengesizlik oluşturabileceği uyarısında bulunuyor. Bu nedenle dengeli ve sürdürülebilir nüfus politikaları geliştirilmesi çağrısında bulunuluyor.
