60 Yıllık Tecrübesiyle Ayakkabıya Hayat Veriyor

Ahilik geleneğini sürdüren sayılı ustalardan biri olan Kaş, mesleğinin artık yok olmaya yüz tuttuğunu belirtti. Yeni neslin el emeğine değil, fabrikalara ve masa başı işlere yöneldiğini ifade eden Kaş, “Eskiden ayakkabı tamirciliği gözde mesleklerden biriydi. Şimdi kimse eline çekiç almak istemiyor” dedi.

En büyük sıkıntısının çırak bulamamak olduğunu söyleyen Ahmet Kaş, usta-çırak ilişkisinin günümüzde neredeyse kalmadığını belirtti. Gençlerin bu tür mesleklere ilgi göstermediğini dile getiren Kaş, “Bu işi öğrenmek isteyen biri gelse başımın üstünde yeri var ama kimse gelmiyor” diye konuştu.

Ayakkabı tamirciliğini yalnızca bir iş olarak değil, bir yaşam biçimi olarak gördüğünü belirten Kaş, “Ben ayakkabıya değil, emek verdiklerime hayat veriyorum” sözleriyle mesleğine duyduğu sevgiyi dile getirdi. Her onardığı ayakkabıda yılların emeğini ve ustalığını konuşturduğunu ifade etti.

İşlerinin her geçen yıl biraz daha azaldığını söyleyen Kaş, yine de ayakta kalmak için mücadele ettiğini belirtti. “Kaliteli iş yaparsan, müşterin seni bırakmaz. Ben bugüne kadar kimseyi yarı yolda bırakmadım” diyen Kaş, sadık müşterilerinin desteğiyle işine devam ettiğini söyledi.

Yıllardır biriktirdiği çiviler, kalıplar ve makinelerle adeta bir ayakkabı tamir müzesi kurmuş gibi çalışan Kaş, “Bunlar benim meslek hayatımın tanıkları. Her birinin ayrı bir anısı var” diyerek dükkânındaki her malzemeye ayrı bir değer verdiğini ifade etti.

Ahmet Kaş, mesleğini ne kadar daha sürdüreceğini bilmediğini ama sağlığı el verdikçe işinin başında olacağını söyledi. “Bu dükkân benim evim gibi oldu. Buraya gelmeyince bir yanım eksik kalıyor” diyerek mesleğine olan bağlılığını anlattı.

Gençlere de çağrıda bulunan Kaş, el işçiliğinin ve zanaatkârlığın asla unutulmaması gerektiğini vurguladı. “Her şey makineyle olmaz. İnsan emeğinin değeri başka. Bu meslekler yaşamalı” diyerek sözlerini tamamladı.