Namal’ın, TÜBİTAK tarafından desteklenen projesi, zehirli atık suları biyokömür kullanarak arıtmayı hedefliyor.

Proje kapsamında, bir reçine üretim tesisinden çıkan ve ciddi kirleticiler içeren tehlikeli atık suların biyolojik yöntemlerle arıtılması planlanıyor. Bu sayede hem yüksek maliyetli bertaraf işlemlerinden kaçınılacak hem de çevreye daha az zarar verilecek.

ASÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Işık’ın danışmanlığında yürütülen projede, toksik atık sular, biyokömür ilaveli özel bir reaktörde oksijensiz ve ardından oksijenli ortamda işlenerek zararsız hale getirilecek.

ASÜ Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, bu önemli çalışmaya destek vererek, genç bilim insanının başarısını kutladı. Arıbaş, atık su arıtımının çevre ve insan sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, projenin başarıyla tamamlanması halinde önemli bir çevresel sorunun çözümüne katkı sağlayacağını belirtti.

Çevre Dostu ve Sürdürülebilir Bir Çözüm

Normalde yakılarak imha edilen bu tür atık sular, Namal’ın projesiyle birlikte çevre dostu ve sürdürülebilir bir yöntemle arıtılarak doğaya geri kazandırılacak. Bu proje, hem ekonomik açıdan avantajlı hem de çevresel duyarlılığı artıran bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.

Biyokömürün Rolü

Projede kullanılan biyokömür, organik atıklardan elde edilen ve yüksek adsorpsiyon kapasitesine sahip bir malzeme. Bu sayede, atık sudaki zararlı maddeler biyokömür tarafından tutularak suyun temizlenmesi sağlanıyor.

Projenin Önemi

Bu proje, Türkiye’deki atık su arıtım teknolojilerine önemli bir katkı sağlayarak, daha temiz ve yaşanabilir bir çevre için önemli bir adım atıyor. Ayrıca, genç bilim insanlarına destek veren ve onların çalışmalarını teşvik eden bir örnek teşkil ediyor.