10938,47%0,22
42,10% 0,02
48,41% 0,11
5364,72% 0,65
8829,98% 0,08
Duygusal yorgunluk kendisini farklı şekillerde gösterir. Yaptığınız işe eskisi kadar ilgi duymuyor ve fiziksel olarak yorgun hissediyor olabilirsiniz. İştahınız eskisi gibi olmayabilir, gece yatarken uykuya dalmakta zorluk çekebilir ya da tam tersi aşırı uyuyor olabilirsiniz. Olmadık anlarda hiçbir anlam veremediğiniz baş ağrıları yaşayabilirsiniz. Modern hayatın aşırı yoğunluğu içerisinde bir çok kişi duygusal yorgunluk durumu yaşar. Yoğun stres, endişeler, birden fazla sorumluluk bizim dinlememize fırsat vermez. Bu kadar yoğun bir çalışma ortamında üretken olabilmek için duygusal yorgunlukla başa çıkmak faydalı bir yol olacaktır.
Duygusal yorgunluk kişinin belli bir yaşam sürecinde sıkça rastladığı bir durumdur. Bu yazımızda duygusal yorgunluğun ne olduğuna, nelerin duygusal yorgunluğa neden olduğuna, kimlerin daha çok risk altında olduğuna ve bu durumla nasıl başa çıkılacağına değinilecektir.
Duygusal Yorgunluk Nedir?
İnsan sadece fiziksel olarak tükenmez, zihinsel olarakta yorgunluk yaşayabilir. Kimilerimiz için bunun farkına varmak bazen zor olabilir. Duygusal yorgunluğu daha yakından tanırsak mücadelemiz de o derece kolaylaşır. Şimdi, en yaygın görülen belirtilere göz atalım.
1-Dikkat eksikliği ve unutkanlık.
Duygusal olarak yorgun olan kişiler çevresinde olup bitenlere dikkat veremez. Bu durumda bilgileri akılda tutmak ve görevi yerine getirmek zor olabilir.
2-Motivasyon eksikliği.
Duygusal yorgunluk yaşayan kişi yaptığı işten keyif almaz. Bir işi veya görevi başlamak için kendisinde enerji bulamaz. Olumsuz düşünceler sarmalı içerisine girer.
3-Fiziksel semptomlar.
Yaşadığınız göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, baş dönmesi, bayılma ve baş ağrısı; fiziksel açıklaması yok ise duygusal yorgunluktan kaynaklanabilir. Bu tür kişiler çoğunlukla doktor doktor gezer fakat fiziksel bir neden bulamazlar. Sebepleri duygusal yorgunluğun yol açtığı belirtilerdir.
4-Aşırı duyarlılık.
Duygusal olarak sabrımız kalmadığı zaman aşırı tepki göstermek daha muhtemeldir. Duygusal yorgunluk yaşayan bireyler daha çabuk kızabilir, üzülebilir veya depresif hale bürünebilirler.
5-Fiziksel yorgunluk.
Duygusal tükenme kişide kronik fiziksel yorgunluk hissini de ortaya çıkarır. Kişi yeteri kadar uyusa da kendini dinlenmiş hissedemez. Birçok aktiviteyi başlatmak için bedensel anlamda enerji bulamaz.
Duygusal Yorgunluğun Nedenleri Nedir?
En son yapılan araştırmalara göre, duygusal yorgunluğun temel kaynağı aşırı ve sürekli endişedir. Duygusal yorgunluk, duygusal tükenmişlik ile yakından ilişkilidir. Duygusal yorgunluğun nedenlerine değinecek olursak;
1-Aşırı ve sürekli stres.
Gündelik yaşadığımız streslerden ziyade uzun süreli olarak maruz kaldığımız stresler duygusal yorgunluğa neden olan başlıca etkenlerden biridir. Bu stresler evle, iş yeriyle ya da okulla alakalı olabilir. Örneğin; iş yerinde müdürünüzün her gün yaptığınız iş hakkında eleştiri yapması önemsiz gibi gözükebilir. Fakat uzun süre bunu tekrar etmesi insanı olumsuz etkiler. İğneyi bir kere batırırsanız size zarar vermez ama her gün o iğneyi size batırırlarsa orada yara oluşmaya başlar ve bu da rahatsız edicidir. Stresin insanlar üzerindeki etkisi kişiden kişiye değişmektedir . Bir stresle birisi kolaylıkla baş edebilirken bir başka kişi bununla başa çıkamayabilir.
2-“HAYIR”diyememek.
Hayır diyemediğinizde kendinize istemediğiniz yükler alırsınız. Siz istemediğiniz halde arkadaşınız sizi buluşmaya çağırıyorsa bu sizi duygusal olarak yoracaktır. Zaten siz onu kırmamak adına evet dediğinizde, orda olmak istemediğinizi bir şekilde davranışlarınızla yansıtacaksınız. Arkadaşınızla beraberken bütün gün somurtkan bir yüz ifadesi takınır ve tüm gücünüzü tüketirsiniz. Arkadaşınızın size bugün neden mutsuzsun gibi bir soru yöneltmesi an meselesidir. İstemediğiniz bir şey için enerjinizi tüketmekten ziyade “HAYIR” demek, kendinize verdiğiniz bir ödüldür.
Kimler Daha Çok Risk Altında?
Yüksek seviyede stres içeren işlerde çalışan kişilerde duygusal yorgunluk sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Örneğin; hemşireler meslekleri gereği stres altında çalıştıkları için en fazla etkilenen kişilerdir. Ancak ölüm riski ya da yaşamınızı etkileyecek bir meslek grubu içerisinde olmasanız bile bu durumdan etkilenmeyeceğiniz anlamına gelmez. İş yerinde kontrol eksikliği olan, düşük iş-yaşam dengesi olan, ya da kişisel değerleri ile uyuşmayan çalışanlar da risk altındadır.
Mükemmeliyetçiler ve A tipi kişilikler(rekabetçi & sabırsız)
Mükemmeliyetçi kişiler kendi sınırlarının ötesinde hedefler koyarak ulaşmaya çalıştıkları için o süreçte yaşadıkları yoğun ve sürekli stresten dolayı bu baskıyı kaldıramaz ve duygusal yorgunluk hissederler. İş yerlerinde bu tür kişiler alakalı alakasız çok fazla sorumluluk alırlar ve bir zaman sonra içinden çıkılamayacak durumla karşılaştıklarında yorgunluğu hissederler.
Kendini ihmal edenler
Kendi beslenme, uyku gibi temel ihtiyaçlarını yerine getirmeyen ve zihinsel sağlığını koruyamayan bireylerin duygusal yorgunluk yaşama olasılığı daha yüksektir. Bu tür kişiler kısa süreli mutluluk veren fakat uzun solukta sağlığı olumsuz etkileyen uyuşturucu, alkol, sigara, fast-food tüketen kişilerdir.
Yalnızlık
Çoğunlukla yalnız başına vakit geçiren ve yakın ilişki kuramayan kişiler daha yoğun bu semptomları yaşamaktadır. Sosyal iletişim içerisinde olmak ruh sağlığını iyileştiren en önemli faktörlerden birisidir. Bu tür kişiler zor durumlarda derdini anlatacak kimseyi bulamadığı için duygusal yorgunlukla karşı karşıya kalacaklardır.
Duygusal Yorgunlukla Nasıl Başa Çıkılır?
Şu ana kadar duygusal yorgunluğun ne olduğunu, duygusal yorgunluğun nedenlerini ve kimlerin bundan daha fazla etkilendiğini öğrendik. Bu bilgiler ışığında kendimizde olup olmadığını gözlemledik. Farkına varmak ve nedenlerini öğrenip bunu kabul etmek iyileşmenin zeminini oluşturur. Zemin olmadan tekniklere başlamak süreci hızlandırmaz daha çok uzamasına sebep olur. Burada amaç kişinin müdahale edeceği yeri daha iyi tanımasıdır.
Şimdi ise eğer duygusal yorgunluk yaşıyorsanız ya da yaşamamak için önlem almak istiyorsanız aşağıdaki başa çıkma yollarını öğrenebilirsiniz.
1.Zihninizi rahatlatmak için kendinize zaman tanıyın
Duygusal yorgunlukla başa çıkmanın en basit yolu biraz kendinize zaman ayırarak huzuru bulmaktır. Zihninizde iş ve sorumluluklarla ilgili düşüncelerin olmaması gerekir. O güne kadar canınızın istediği ve yapamadığınız şeyi yapmak için en az 30 dakikanızı ayırmalısınız. 30 dakika içerisinde sadece sevdiğiniz şeyleri yapmalısınız. Bu bisiklet sürmek, sevdiğiniz müziği dinlemek, yemek yapmak, resim yapmak ya da kitap okumak olabilir.
Endişelerden kurtulmak ve zihninizi boşaltmak için ayrıca meditasyon yapabilirsiniz. Meditasyon zihninizi kontrol etmenize, duygularınızı daha iyi anlamanıza ve bedeninizi hissetmenize yardımcı olacaktır. Daha sağlıklı bir zihne sahip olmanın en basit yolu da budur.
2.Aşırı Uyarımları Azaltın
Uyaranların fazla olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Zihnimiz aşırı şekilde birçok uyaranla meşgul. Hatta birçok işi bir arada yapabilmemizi gerektiren işlerle meşgul oluyoruz. Bu da beynimizin birden fazla bölgesinin aynı anda çalışması anlamına gelir. Beynimizin sürekli birçok işle meşgul olması konsantre olabilmemizi zorlaştırmaktadır.
Duygusal yorgunlukla başa çıkabilmek için, aşırı uyarımdan kaçınmak gerekir. Çalışırken, telefonlarınızın bildirimlerini kapatarak dikkatinizin dağılmasını önleyebilirsiniz. Bu sayede verimli çalışır, olumlu sonuçlar alarak işinizin tadını çıkarabilirsiniz. Sizi rahatsız eden çalışma arkadaşlarınızdan kaçınmaya çalışın. İş dışında işle ilgili olan düşüncelerinizi kenara bırakarak, yapmış olduğunuz aktivitenin tadını çıkarmaya çalışın.
3. Kendinize Daha Gerçekçi Olun
Ulaşılması zor hedefler koyup, o süreçte ilerleme kaydedemedikçe bireyin özgüveni hasara uğrar, bu durum kaygı yaşamasına neden olur. Ayrıca birçok görev ve sorumluluğu alıp bunlarla baş edemeyince motivasyon ve verimlilik azalır. Kendinizi daha iyi tanımanız ve yapabileceklerinizin sınırlarını keşfetmeniz size büyük bir fayda sağlayacaktır. Zor hedefler ve birçok sorumluluk sizi hayal kırıklığına uğratır, endişe yaratır. Sizin daha gerçekçi olarak neleri yapıp yapamayacağınıza karar vermeniz gerekir
4. “HAYIR” demesini öğrenin
Evet diyerek, tüm enerjinizi istemediğiniz bir şeyi yaparak tüketirseniz, duygularınız da tükeneceği için hayır demeyi alışkanlık haline getirmeniz gerekir. Hayır dersem beni zayıf görürler, karşımdaki gücenebilir, onlardan uzaklaşırım, güçsüz görünürüm gibi düşünceler doğru değildir. Aksine, kendinize değer verdiğinizi gösterir. Siz ne kadar çok hayır derseniz duygusal yorgunluğun da o kadar azalacağını göreceksiniz. Hayır demek bir anda kazanacağınız bir özellik değildir. Hayır diyebilmek araba sürmeyi öğrenmeye benzer. İlk başta kurallarını ve sürüş tekniklerinizi öğrenmeniz gerekir. Daha sonra pratik yaptıkça daha kolay hayır dediğinizi göreceksiniz. Pratik yapmaya devam edin. Kısacası, duygusal yorgunluk herkesi etkileyecek bir durumdur. Önemli olan bu durumu yaşadığının farkına varmak ve bununla mücadele edebilmektir. Eğer siz de duygusal yorgunluk yaşadığınızı düşünüyorsanız önerilerimizi dikkate alarak başa çıkabilirsiniz.