Akkuş, Türkiye’de kadınların yaşam hakkının şiddetle ellerinden alındığını ve bu konuda gerekli caydırıcı tedbirlerin alınmadığını vurguladı.

Akkuş, son 10 gün içinde 15, 2024 yılı boyunca ise 311 kadının katledildiğini belirtti. En son Gaziantep’te bir erkeğin, akli dengesinin yerinde olmadığı iddiasıyla hamile eşini ve dört çocuğunu katlettiğini hatırlatan Akkuş, bu tür olayların psikolojik sorunlarla açıklanamayacağını söyledi.

Yargı sistemindeki adaletsizliklere dikkat çeken Akkuş, haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin kadın cinayetlerinde adeta teşvik edici bir hal aldığını ifade etti. Erkek katillerin mahkeme salonlarında mağdurları bir kez daha öldürdüğünü belirtti.

Haksız tahrik indirimi uygulanan birkaç örneğe değinen Akkuş, 2019 yılında Sibel Köksal’ı öldüren İbrahim Köksal’a ve 2020 yılında Sadife Yüzer’i katleden kocasına verilen tahrik indirimlerini hatırlattı. Bu tür kararların toplumda şiddet kültürünü beslediğini dile getirdi.

Akkuş, Türk Ceza Kanunu’nda kadına karşı şiddet suçlarında haksız tahrik indirimlerinin kaldırılması gerektiğini savundu. Ayrıca, kadın cinayetlerine karşı toplumsal bir tepkinin oluşmasının zorunlu olduğunu söyledi.

İYİ Parti olarak Kasım ayında düzenleyecekleri “Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı” hakkında bilgi veren Akkuş, akademisyenler, STK başkanları ve uzmanların katılımıyla şiddete karşı disiplinler arası bir yaklaşım geliştireceklerini belirtti.

Bu çalıştayda, şiddeti yaratan toplumsal faktörlerin belirleneceğini ve uzun vadede kalıcı çözümler üretilmesi hedeflendiğini belirten Akkuş, çalıştay sonuçlarının ilgili kurum ve siyasi partilerle paylaşılacağını söyledi.

Son olarak, kadınların yaşam hakkını güvence altına almak için adaletin sağlanması gerektiğini vurgulayan Akkuş, İYİ Parti olarak bu konuda mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.