10941,79%3,14
41,94% -0,14
48,79% -0,23
5570,66% -0,04
9439,52% -0,12
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Sakıp Erturhan, prostat kanserinin dünya genelinde erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olduğunu vurguladı. 15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erturhan, hastalığın sık idrara çıkma, zorlanarak idrar yapma ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösterebildiğini belirtti. Erturhan, tedavi sürecinde multidisipliner yaklaşımlarla çeşitli yöntemlerin uygulandığını ifade etti.
Prostat kanserinin özellikle ABD ve Batı Avrupa’da en yaygın erkek kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Erturhan, Asya toplumlarında daha az görülmesinin dünya ortalamasını düşürdüğünü söyledi. Dünya genelinde 2020 yılında 1.4 milyon yeni vaka ve 375.000 can kaybı bildirildiğini aktaran Erturhan, Türkiye’de prostat kanseri insidansına dair ilk ciddi çalışmanın 2009 yılında gerçekleştirilen Prostatürk araştırması olduğunu kaydetti. 2022 yılında ise 9 şehirde yürütülen kesitsel çalışmada 873 gönüllüden 87’sine biyopsi uygulandığını ve bu kişilerden 16’sında prostat kanseri saptandığını açıkladı. Ancak bu oranın, Türkiye'de rutin tarama gerekliliğini savunacak seviyede olmadığını belirtti.
Prostat kanserine neden olan faktörlerin uzun süredir araştırıldığını hatırlatan Prof. Dr. Erturhan, hastalıkla ilişkili en güçlü iki faktörün ileri yaş ve aile öyküsü olduğunu vurguladı. 50 yaş üzerindeki erkeklerin risk altında olduğunu ifade eden Erturhan, ailesinde prostat kanseri olanlarda bu yaş sınırının 40’a indiğini belirtti. Ayrıca meme ve yumurtalık kanseri taşıyan kadın yakınların da erkeklerde prostat kanseri riskini artırabileceğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Erturhan, prostat kanseri şüphesiyle başvuran hastalarda detaylı bir medikal öykü, fiziksel muayene ve PSA testinin yapıldığını aktardı. Anormal bulgular tespit edilmesi durumunda biyopsi uygulandığını ve biyopsi sonucu kanserle uyumluysa hastalığın yayılımını belirlemek için radyolojik ve nükleer tıp görüntüleme yöntemlerine başvurulduğunu söyledi. Erken tanının yaşam kaybını önlemede büyük rol oynadığını vurgulayan Erturhan, özellikle idrar şikayeti olan erkeklerin üroloğa başvurmaları gerektiğini hatırlattı.