11060,39%0,81
42,04% -0,03
48,45% -0,18
5421,30% 0,18
8921,73% -0,71
    Bu ziyaret sırasında Aksaray’ın tarihi ve kültürel zenginliklerini yerinde görmek amacıyla çeşitli yerel yetkililerle ve belediye başkanıyla görüşmelerde bulundu. Ziyaretinin ardından Saraçoğlu, Aksaray hakkındaki izlenimlerini ve gözlemlerini Kuzey Avrupa bölgesinde yayın yapan bir internet sitesinde yayımlamak üzere detaylı bir yazı kaleme aldı. İşte, Tülay Çetinkaya Saraçoğlu’nun Aksaray hakkında yazdığı detaylı yazının içeriği:
Aksaray’daki Gizemli Mumyalar ve Tarihteki İlk Beyin Ameliyatı
Aksaray, Kapadokya’nın giriş kapısı olarak kabul edilen ve bölgenin tarihi dokusunu oluşturan önemli bir şehir olarak öne çıkıyor. Saraçoğlu, yazısında Aksaray’ın bu önemli rolünü vurgulayarak, özellikle Selime beldesi çevresindeki peri bacalarının büyüleyici görüntüsüne dikkat çekti. Hasan Dağı eteklerinde yer alan bu peri bacaları, Aksaray’ın doğal güzelliklerinin yanı sıra, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini de yansıtıyor.
Saraçoğlu, Aksaray’ın yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda derin tarihî kökleriyle de dikkat çektiğini belirtti. Özellikle Aksaray il merkezinin 25 kilometre güneydoğusunda yer alan Aşıklı Höyük’ün, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu ifade etti. Aşıklı Höyük, Neolitik döneme tarihlenen ve bölgede yapılan kazılar sonucunda önemli arkeolojik buluntuların ortaya çıkarıldığı bir yer olarak biliniyor. Bu kazılarda elde edilen eserler, Aksaray Müzesi’nde sergileniyor.
Aksaray Müzesi’nde sergilenen buluntular arasında taş havanlar, havaneleri, volkanik camdan yapılmış dilgiler, bıçaklar, aynalar ve taş ile kemikten yapılmış kolye uçları bulunuyor. Ancak Saraçoğlu’nun yazısında özellikle öne çıkan buluntu, dünyanın bilinen en eski beyin ameliyatının yapıldığını gösteren bir kafatası oldu. Bu kafatası, yaklaşık 25 yaşlarında bir kadına ait ve üzerinde küçük, muntazam bir delik bulunuyor. Bu delik, tarih öncesi dönemlere tarihlenen ilk beyin ameliyatlarından biri olarak kabul ediliyor. Araştırmalar, bu kadının ameliyat sonrası yaklaşık bir hafta ile on gün kadar yaşadığını gösteriyor. Bu bulgu, Aksaray’ın tarihî önemini ve bölgedeki erken tıp uygulamalarını ortaya koyuyor.
Aksaray Müzesi’nde sergilenen bir diğer ilginç koleksiyon ise mumyalar. Bu mumyalar, Aksaray merkeze bağlı Akhisar Köyü yakınlarındaki Çanlı Kilise ve Ihlara Vadisi’nden çıkarılmıştır. Saraçoğlu, bu mumyalar hakkında araştırmacı yazar Farah Yurtözünün de farklı bir bakış açısıyla tezler sunduğunu belirtti. Yurtözü’nün bu konudaki çalışmaları, YouTube üzerinden izlenebilir ve bu alandaki araştırmalar, Aksaray’ın tarihi ve kültürel mirası hakkında daha fazla bilgi edinilmesine olanak tanıyor. Saraçoğlu, Yurtözü’ne Aksaray Müzesi’ne düzenlediği turlar ve ilin tanıtımına katkılarından dolayı teşekkür etti.
Mumyalarla ilgili yapılan detaylı incelemelerde, DNA testi yapılmadığı için mumyaların büyük kafatası ve elleriyle “bebek” mumyasına mı yoksa başka yaşam formlarına mı ait olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamakta. Bu mumyaların kimlikleri hakkında çeşitli teoriler mevcut ve bu konuda farklı görüşler ortaya konmuş durumda. Saraçoğlu, bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ve mevcut bilgilerin, Aksaray’ın tarihi mirası hakkında daha fazla ışık tutabileceğini belirtti.
Saraçoğlu, yazısında ayrıca 1980’lerde Aksaray’da yaşanan ve TRT kameramanı tarafından görüntülenen UFO gözlemleri hakkında da bilgi verdi. Bu gözlemler ve şehirdeki ilginç olaylar, Saraçoğlu’nun yazısına ek olarak Aksaray’ın kültürel ve tarihi derinliğine katkıda bulunuyor. Saraçoğlu, aile sohbetlerinde dinlediği bu ilginç tanıklık olaylarının, Aksaray’ın mistik ve gizemli yanlarını da gözler önüne serdiğini ifade etti.