14155,46%0,76
42,69% 0,23
50,15% 0,06
5897,70% 0,71
9533,17% 2,62
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Suriye'de Beşşar Esed rejimi tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini belgeleyen kapsamlı bir rapor yayımladı. Raporda, rejimin kimyasal silah kullanımı, zorla kaybetmeler, işkence yöntemleri ve yargısız infazlarına dair mağdurların anlatıları ve güçlü deliller yer alıyor.
TİHEK'in özel komisyonu tarafından hazırlanan rapor, adalet arayışına katkı sunmak amacıyla oluşturuldu. Komisyon, Gaziantep'te Sivil Hukuk Derneği yetkilileriyle görüştü ve mağdurların tanıklıklarını kayıt altına aldı. Halep, İdlib, Şam, Humus ve Hama'ya yapılan saha ziyaretlerinde Sednaya ve Al-Balouna hapishaneleri incelendi. Heyet, Han Asel'deki toplu mezar başta olmak üzere çeşitli mezarları belgeledi, kentlerdeki yıkımı kaydetti ve zorla yerinden edilen siviller, bombardıman mağdurları ile Doğu Guta'daki kimyasal saldırıdan kurtulanlarla görüşmeler gerçekleştirdi.
Raporda, 2012 Suriye Anayasası ve uluslararası antlaşmaların hiçe sayılarak sivillere ağır zararlar verildiği vurgulanıyor. Çatışmaların başından bu yana yaklaşık 600 bin kişinin hayatını kaybettiği, bunların yaklaşık yarısının sivil olduğu belirtiliyor. Tanık ifadeleri, rejimin muhalif bölgeleri "insansızlaştırmaya" yönelik bir politika izlediğini ve sivilleri hedef alan saldırılarda varil bombaları, misket bombaları ve kimyasal silahlar kullandığını ortaya koyuyor. Han Şeyhun ve Doğu Guta'daki kimyasal saldırılar, bu ihlallerin en somut örnekleri olarak gösteriliyor.
Raporun en çarpıcı bölümlerinden biri, rejimin işkence merkezi olarak kullandığı Sednaya Hapishanesi'ne ayrıldı. Uzun süre burada tutulan mağdurlar, maruz kaldıkları bileklerden asma, elektrik verme, araba lastiği içinde işkence gibi yöntemleri ayrıntılarıyla anlattı. Özgür Suriye Ordusu'na bilgi sızdırdığı iddiasıyla gözaltına alınan H.M., ilk üç ay yoğun işkence gördüğünü ve her 90 günde bir yeniden "giriş" işlemi yapılarak tutulma süresinin uzatıldığını belirtti. Reşit olmadan tutuklanan M.A. ise kendisiyle birlikte gözaltına alınan 43 kişiden 36'sının idam edildiğini ifade etti.
Sednaya Hapishanesi'nde yapılan incelemeler, idam alanlarında mahkumların birbirlerinin idamına tanıklık etmeye zorlandığını gösterdi. Eski tutuklu A.A., her gece zincir sesleri duyduklarını ve idamların genellikle 22.00-23.00 saatleri arasında gerçekleştiğini anlattı. Raporda ayrıca, rejimin kimyasal silah kullanımına dair kanıtları yok etmek için bilinçli bir çaba içinde olduğu vurgulandı. Suriye Sivil Savunması'nın Duma bölge sorumlusu A.Z., rejimin bölgeyi ele geçirdikten sonra kimyasal kurbanlarının naaşlarını mezarlardan çıkarıp bilinmeyen bir yere götürdüğünü, amacın tüm delilleri silmek olduğunu söyledi.
Rapor, tespit edilen fiillerin savaş suçu ve insanlığa karşı suç niteliği taşıdığını belirterek, sorumluların uluslararası ve ulusal mekanizmalar yoluyla hesap vermesi gerektiğini vurguladı. BM üyesi devletlere, faillerin adalete teslim edilmesi, evrensel yargı yetkisine sahip ülkelerde adli süreçlerin başlatılması ve kimyasal saldırı sorumlularının kovuşturulması yönünde çağrıda bulunuldu. Suriye yönetimine ise delillerin korunması, toplu mezarların araştırılması ve mağdurların rehabilitasyonu için işbirliği yapılması önerildi.