14292,72%0,97
42,69% 0,01
50,18% 0,06
5956,04% 0,92
9548,83% 0,71
Dezenflasyon Sürecinin Kalıcılığı Hedefleniyor
ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, fiyat istikrarına yönelik alınan mesafeyi önemsediklerini belirterek, "Hem kısa dönem göstergeler hem de orta vadeli görünüm, bize dezenflasyonun sürdüğünü ve süreceğini gösteriyor. Bu düşüşün kalıcılığını sağlamak için sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz." dedi.
Reel Sektörle İletişim ve Toplantılar
Karahan, JW Marriott Otel'de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısına katıldı. Merkez Bankası olarak reel sektörle çift yönlü iletişime önem verdiklerini vurgulayan Karahan, 2025'te 2 bin 500'den fazla, son 5 yılda ise yaklaşık 15 bin firmayla görüştüklerini ifade etti. Bu iletişimi "Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm" toplantılarıyla bir adım öteye taşıyacaklarını bildirdi.
Üç Temel Öncelik ve Başarılar
Karahan, Merkez Bankası'nın üç temel önceliğini "rezerv yeterliliğini sağlamak", "kur korumalı mevduat (KKM) bakiyesini azaltmak" ve "fiyat istikrarını tesis etmek" olarak açıkladı. Net rezervlerde 120 milyar dolardan fazla artış kaydettiklerini belirten Karahan, KKM bakiyesinin 143 milyar dolardan 1 milyar doların altına indiğini ve bu konuyu başarıyla gündemden çıkardıklarını ifade etti.
Enflasyonla Mücadelede Gelişme
En önemli önceliklerinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Karahan, "Enflasyonun yüzde 75'i aşmamasını sağladık. Daha sonra dezenflasyonu tesis ettik ve geldiğimiz noktada enflasyonun yüzde 31 seviyesine indiğini görüyoruz." şeklinde konuştu. Bu dönemdeki politikaların reel sektör üzerinde etkileri olsa da, ekonominin büyümesinin kompozisyon değiştirerek devam ettiğini kaydetti.
Yüksek Enflasyonun Ekonomiye Etkileri
Karahan, yüksek enflasyon dönemlerinde öngörülebilirliğin son derece düşük olduğuna dikkat çekti. Bu durumun uzun vadeli planları ve verimlilik artırıcı yatırımları zorlaştırdığını, ekonominin potansiyeline zarar verdiğini belirtti.
Fiyat İstikrarının Getirileri
Fiyat istikrarı sağlandığında öngörülebilirliğin de tesis edileceğini vurgulayan Karahan, "Fiyat istikrarı demek faizlerin kalıcı olarak düşük olması demek ve uzun vadeli finansmanın uygun koşullarda sağlanabilmesi demek." dedi. Bu durumun yatırım ortamını iyileştireceğini, büyüme potansiyelini artıracağını ve refahın daha dengeli paylaşılmasını sağlayacağını ifade etti.
Geçmiş Dönemlerden Çıkarımlar
Karahan, 2003'e kadar enflasyonun ortalamada yüzde 70 seviyelerinde seyrettiğini, sonrasında ise sıkı politikalar ve reformlarla düşük enflasyon dönemine geçildiğini hatırlattı. O dönemde, paranın göreli olarak pahalı olmasına rağmen yatırım büyümesinin hızlandığını, yıllık yatırım büyümesinin neredeyse yüzde 8'i gördüğünü söyledi.
Son Beş Yıldaki Kontrast
2020'den sonra yeniden yüksek enflasyonla tanışıldığını belirten Karahan, bu dönemde enflasyonun ortalama yüzde 45 olduğunu, para politikasının gevşek ve kredi maliyetlerinin düşük olduğunu aktardı. Böyle bir ortamda yatırımların hızlanması beklenirken, verilere göre yatırım büyümesinin yavaşladığını kaydetti.
(Sürecek)